Ben 10 Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ben 10 Türkiye

Ben 10 Türkiye'ye Hoşgeldiniz
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Lycan Trophy Hastalığı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Heat Blast
Administrator
Administrator
Heat Blast


Mesaj Sayısı : 158
Mesaj Puanı : 2147483647
Rep Puanı : 4
Kayıt tarihi : 12/04/09
Nerden : İzmir

Lycan Trophy Hastalığı Empty
MesajKonu: Lycan Trophy Hastalığı   Lycan Trophy Hastalığı EmptyPtsi Nis. 20, 2009 1:59 pm

WoRtHWoLf:

Kurda ya da başka bir yırtıcı
hayvana dönüşen insanların öykülerine birçok ülkede rastlanır. Kurt
olmayan bölgelerde (kurt, yalnızca kuzey yarımkürede yaşar) dönüşülen
hayvan, o yörenin başka bir yırtıcı hayvanı olmaktadır. İnsanlığın
tarihine bir bakıldığında, biçim değiştirip başka bir yaratığın şekline
bürünme yeteneği, şeytani bir eylem olarak değerlendirilmiştir. Mesela
Ortaçağ'ın karanlık Avrupa'sında cadıların istedikleri bir hayvana
dönüşebileceğine inanılmakta idi.

Bir ayraç açıp şunu da
söyleyelim: Biçim değiştirip başka bir varlığın şekline bürünme
düşüncesi Eski Türkler'de de vardı. Eski Türkler, bu eylemi kabulma,
türlenme, donuna girme, giyimini giyme, bürünme, silkinme gibi
deyimlerle tanımlarlardı. Yalnız, Türkler'deki biçim değiştirme ile
ilgili inançlar, öteki kültürlerde olduğu gibi şeytan ve şeytanilikle
bağlantılı olmayıp, dini ve mistik bir mahiyettedir. Mesela, Yakut
Türkleri'nde leylek donuna girip uçan bir atadan söz açılır ve aynı
düşünce Göktürkler'le ilgili bir efsanede de vardır. Bir Anadolu halk
öyküsü ise şöyledir:

...Hacı Bektaş Veli, bir güvercin donuna
girip Anadolu'ya geldi. Bunu gören Anadolu dervişlerinden Tuğrul Baba,
bir doğan donuna girdi ve Hacı Bektaş'ı yakalamak istedi. Ancak, Hacı
Bektaş Veli silkindi ve yine insan olup, Tuğrul Baba'yı boğazından
tuttu. Sonunda Tuğrul Baba, Hacı Bektaş'a biat etti...

Zaten
kurt, başka kültürlerde genellikle uğursuz ve kötü olarak
değerlendirilir. Türk kültüründe ise kutlu bir hayvandır. Kurt biçimine
girme hallerine Altay ve Güney Sibirya Türk efsanelerinde de rastlamak
mümkündür. Mesela Minusinsk'te derlenmiş Türkçe bir destanda, bir
mağaradan yeraltına inen bir çocuk, önce arslan ve ayılarla karşılaşır,
sonra da on üç kıza rastlar. Kızlar birdenbire kurt olurlar ve çocuğa
saldırırlar.

Dolunaylı gecelerde kurda ya da yarı kurt yarı
insan bir yaratığa dönüşen kişilerin kurt adam olarak adlandırılıp
efsaneleşmesi Ortaçağ Avrupası'nda Transilvanya bölgesinde
gerçekleşmiştir. Zaten Transilvanya kurt adam, vampir, hortlak, hayalet
türünden inançların kaynağı durumunda olan bir yerdir. Bunu, zamanın
bölge halkının cehaletine ve yöneticilerin zalim davranışlarına
bağlayabiliriz. Unutmayalım ki, vampir Drakula efsanesinin çıkış yeri
de Transilvanya'dır. Ve Drakula gerçekten yaşamış bir kişidir. Asıl adı
Vlad Drakul olan bu adam şimdiki Romanya topraklarında hüküm süren
küçük ama zalim bir hükümdar idi. İşi gücü savunmasız Müslüman Türk
köylerine saldırıp savunmasız insanları öldürmekti. Tarih kayıtlarına
göre yakaladıklarını kazığa oturtur, diri diri ateşte kızartır,
yüreklerini yer, kanlarını içerdi. Fatih Sultan Mehmed Han çağında
yaşayan bu adam Türkler'e saldırıyordu, ama yalnızca savunmasız
olanlarına. Hiçbir zaman Türk ordusunun karşısına çıkma cesaretini
gösteremedi. Sürekli olarak Türk ordusundan kaçtı. Ama sonunda Türk
akıncıları onu kıskıvrak ele geçirdiler ve layık olduğu karşılığı, Türk
akıncılarının elinden buldu! Ve sonra şahsiyeti üzerine bir Vampir
Drakula efsanesi ortaya çıktı.

Kurt adam efsanelerinin Ortaçağ
Avrupası'na dayanmasına karşın, kökenleri daha eskilere gider. MÖ
5.yy.da yaşamış Eski Yunanlı tarihçi Heredot, Karadeniz kıyısında
yaşayan kimi toplulukların büyücülerinin, yılın bazı günlerinde kurda
dönüştüklerinden söz eder. Yunan mitolojisinde de kurda dönüşme inancı
vardır. Yunan mitolojisine göre birgün ilah Jupiter, Arkadya kıralı
Lycaon'a kızarak onu kurda çevirir ve Lycaon da sonsuza dek kurt kalıp
çevresini dehşete düşürür. Roma çağında ise Vergilius, Plinius,
Propertius, Servius ve Petronius, kurt adamlarla ilgili öyküler
yazmışlardır. Petronius, ''Satyricon'' adlı yapıtında tüm
ayrıntılarıyla klasik bir kurt adam öyküsü anlatmaktadır.

Ortaçağ'ın
karanlık Avrupası'nda kurt adam, büyücü, vampir ya da cadı olduğu ileri
sürülerek birçok masum insan yakılarak öldürüldü. Aslında bu insanlar
cadı, vampir gibi şeytani bir yaratık değillerdi. Olaylar
incelendiğinde öldürülen kişilerin akıl hastası ya da fizik özürlü
kimseler olduğu anlaşılmaktadır. Ama Engizisyon mahkemeleri, akıl
hastaları ile fizik ya da zihin özürlü kimseleri de Tanrı'nın
yarattığını düşünemeyecek ölçüde cehalete gömülmüştü. Asıl şeytan,
Engizisyon ve çağın yöneticileri idi. Engizisyon ve devrin
yöneticileri, kendi sömürü düzenlerini yaşatmak ve halkı baskı altında
tutup daha çok vergi toplamak için cadıdır, büyücüdür bahanesiyle başta
kendilerine karşı çıkanlar olmak üzere birçok günahsız kişiyi
katlettiler.



*KURTADAMLARIN ÖZELLİKLERİ


Avrupa'da,
1520-1630 yılları arasında kayıtlara geçmiş 30.000 kurt adam vakası
vardır. İnanışa göre kuduz bir kurt ya da kurt adam tarafından ısırılan
bir insan, kurt adam olmaktadır. Dolunay altında açıkta uyumak,
kurtların içtiği sulardan içmek de tehlikeliydi. İsviçreli filozof
doktor Paracelsus'a göre kurt adamlar, öteki dünyada ruhu huzura
kavuşamayan kimselerdi. Geceleri şiddet duygularını doyurmak isteyen
kişilerin de büyü ile kurt adam olabileceğine inanılıyordu.

İnanışa
göre kurt adamlar kıllı postlarını, insan biçiminde iken derilerinin
altına gizlerler. Dolunaylı gecelerde kurda dönüşür ve insanları
gırtlaklarından ısırarak öldürürler. Başka bir inanca göre de kurt adam
tesadüfi olarak ya da kendi isteği ile kurda dönüşür. Kurt biçimine
giren bir kişi yalnızca gözlerinden ve sesinden tanınabilir. Çünkü
sadece bu özellikleri değişime uğramaz. Kurt adamı yakalamak için
giysileri saklanır; çünkü o zaman kurt adam insana dönüşemez. Bir kurt
adam olağan silahlarla ölmez; kurt adamı öldürebilmek için gümüş kurşun
ya da gümüş kılıç gerekir. Yaralanan ya da ölen kurt adam, hemen insana
dönüşür. İnsan şekline döndüğünde, eğer yaralı ise, yaraları da
iyileşir. Kurt adama 3 kez adı ile seslenmek de onu insana çevirebilir.


KAYITLI KURTADAM OLAYLARINDAN ÖRNEKLER

12.yy.da
İngiltere'de bir kadın, kurt adam olan kocasının giysilerini saklayarak
eve dönmesini engellediğini söyler. Kocasının kaybolmasından kısa süre
sonra da başkası ile evlenir. Olay kıralın ilgisini çeker ve konu
mahkemeye intikal eder. Mahkeme sonucunda kadın ve yeni kocası, kurt
adam olduğu iddia edilen eski kocayı öldürdüklerini itiraf ederler.

1573'de
Fransa Dijon'da, Gilles Garnier adında bir kişi kurt adam olduğu için
köye zarar vermek ve çocukları parçalamakla suçlanır. Gilles Garnier,
işkencelere dayanamayarak suçunu itiraf eder ve kazığa geçirilerek
yakılır.

1589'da görgü tanıklığı yapan kimseler, Peter
Stubbe'nin bir kurda dönüştüğünü gördüklerini söylerler. Mahkeme kurulu
Peter Stubbe'yi işkenceyle idam etmek için başka kanıt aramaz. Peter
Stubbe, tüm Avrupa'da Cologne Kurt Adamı olarak tanınır.

16.yy.ın
sonlarında Fransa'da Bordoeaux kentinin yakınlarında birkaç genç kızı
vahşi bir yaratık öldürür. Margaret Poiret adında bir çocuk da bu
yaratığın saldırısına uğrar; ama kaçmaz ve bir şiş ile yaralayarak ele
geçirilmesini sağlar. Küçük Margaret saldırganın kurt gibi baktığını
ileri sürer. Zeka özürlü genç Jean Grenier sanık olarak mahkemeye
çıkarılır. Tanıklar, onun özel bir merhemle kurda dönüşebildiğini
övünerek anlattığından söz ederler. Jean Grenier, genç kızları
öldürerek yediğini itiraf eder. Mahkeme sonunda zeka özürlü ve 13
yaşındaki Jean Grenier'in halusinasyon gördüğü ve tedavi edilmesi
gerektiği kararına varılır. Bu mahkeme, kurt adamlığa bakış açısını
değiştirir. Artık, bu tür olaylar, gerçek kurt adamlık ve akıl
hastalığı biçiminde ikiye ayrılır.

1598'de Fransa'nın Caude
bölgesinde köylüler, bir gencin cesedini parçalayan 3 kurt görürler.
Anlattıklarına göre, kurtlar kendilerini görünce ormana kaçarlar.
Köylüler kurtları izler. Çalıların içinde uzun saçlı, sivri tırnaklı,
tırnaklarının arasında kanlı et parçaları bulunan Jacques Rollet'i
bulurlar. Jacques Rollet, mahkemede kurt adam olduğunu, öteki iki
kurdun da kendisi gibi kurt adam olan arkadaşları olduğunu itiraf eder
ve idama mahkum olur. Ancak, Paris mahkemesi kararı bozar ve sanığı
akıl hastahanesine gönderir. Jacques Rollet, bir daha kurt adama
dönüşemez ve iki arkadaşı da bulunamaz.

1949'da İtalya'da polisler, kurt adam olduğunu sanan ve dolunaylı gecelerde uluyan bir adamı izlemekle görevlendirilirler.

1975'de
İngiltere'de Staffordshire'da yaşayan 17 yaşındaki bir genç dolunayda
kurt adama dönüştüğünü öne sürer. Birgün arkadaşına telefon edip
yüzünün ve ellerinin renk değiştirdiğini, giderek tam bir kurt adama
dönüştüğünü söyler. Genç, kısa süre sonra yüreğine bıçak saplayıp
kendini öldürür.

KURTADAMLAR HAKKINDA SONUÇ


Yukarıda
anlatılan yaşanmış örneklerden de anlaşılabileceği üzere, kurt adam
olduğu iddia edilen kişiler ya da bizzat kendilerinin kurt adam
olduğunu söyleyen kişiler ya masum insanlardır ya da zihinsel özürlü
kimselerdir.

Kurt adamlar hakkındaki boş inançlar akıl hastası
olan ya da olmayan kimselerce gerçekleştirilen vahşi ve hunharca
olaylarların efsaneleştirilmesi sonucu ya da masum insanların
Engizisyon tarafından suçlanması sonucu ortaya çıkmış ve dallanıp
budaklanmıştır.

Günümüzde kurt adamlığın tıptaki adı
lycantrophy'dir. Bu sözcüğün iki anlamı vardır. Bir anlamı kişinin
kendisini kurda dönüştürebilme gücü, bir anlamı da kişinin kendisini
kurt sanarak yaptığı çılgınlıklardır. Bilim, kayıtlı kurt adam
olaylarının çılgınlık krizleri sonucu yaşanan sinirsel olaylar olduğuna
inanmaktadır. Zaten, kurt adam olduğu öne sürülen ya da kendisinin kurt
adam olduğunu iddia eden kimseler, yakalandıktan sonra asla kurt adama
dönüşememişlerdir. Ayrıca, dolunaydan etkilenip de periyodik olarak her
dolunay zamanında cinayet işleyen kimselere rastlanmamıştır. Gerçekten
cinayetler işleyip de kurt adam olduğunu söyleyen kişiler ya davranış
bozukluğu içinde olan kimselerdir ya da kendilerini davranış bozukluğu
içinde gibi gösterip mahkemeyi yanıltmağa çalışan kimselerdir.

Bir
ek bilgi olarak söylemek gerekirse, dolunay insanları
etkileyebilmektedir. Ama bu etkileme, cinayet ve hunharlıklara neden
olmamakta, yalnızca ruhsal etkiler yapmaktadır. Konunun bilim açısından
açıklanması şöyledir:

İnsan vücudunun büyük bir bölümü sudan
oluşur. Herkesin bildiği gibi de Ay'ın su üzerinde çekim etkisi vardır
(örnek: denizlerdeki gel-git) ve bu etki dolunay zamanlarında
yoğunlaşır. Bundan ötürü de dolunay, insanlara sinirsel etkiler
yapabilmektedir. Örnek olarak, bu bilimsel tezi işittiğimde ben şahsen
kendi üzerimde denedim. Bilindiği üzere, herkesin sinirli ya da
sıkıntılı olduğu dönemler vardır. Kendimi incelediğimde, sıkıntılı ve
sinirli olduğum dönemlerin daha çok Ay'ın dolunay biçiminde olduğu
zamanlara rastladığını gördüm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ben10turkey.yetkin-forum.com
 
Lycan Trophy Hastalığı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ben 10 Türkiye :: Ben 10 Dışı :: Ben 10 Dışında-
Buraya geçin: